ASKERİ LOJİSTİK NEDİR?
Askerî lojistik silahlı kuvvetlerin harekât, tedarik ve bakımının planlanması ve yürütülmesi bilim dalıdır. Askerî teçhizat tasarımı, geliştirilmesi, temin edilmesi, depolanması, dağıtımı, bakım ve onarımı, tesislerin temin edilmesi ya da inşası, bakım ve onarımı, işletilmesi ve bertaraf edilmesi; hizmetlerin temin edilmesi veya donanımı; sağlık ve tıbbi hizmet desteği sağlamak gibi görevlerle ilgilenir.
Lojistik, en genel haliyle hayatımızın önemli bir parçasıdır. Lojistikten en az biçimde de olsa yararlanmayan bir faaliyet neredeyse yoktur. Lojistiğin temel fonksiyonlarından biri eksik ya da ihtiyaç duyulan malların ikame edilmesi olduğundan mal tüketiminin olduğu her yer ve zamanda lojistiğe rastlanır. savaş oldukça karmaşık bir süreç olarak nitelendirilir ve lojistikle tarih boyunca iç içe olmuştur.
Askerî lojistik geniş kapsamlı bir konu olduğundan farklı zamanlarda, farklı araştırmacılar tarafından farklı şekillerde tanımlanmıştır. Jerome G. Peppers, lojistiği silahlı kuvvetlerin askeri-savunma kabiliyetlerini yaratan ve sürdüren özel bir sistem olarak tanımlamıştır. “Yaratmak” ve “sürdürmek” gibi anahtar kelimeler lojistiğin bir süreç olduğunu anlatır; kesintiye uğramaması gereken bir faaliyettir. Lojistik faaliyetlerindeki her bir kesinti veya ihmal silahlı kuvvetlerin kabiliyetlerini etkiler. J.H. Skinner’e göre lojistik, silahlı kuvvetleri desteklemek amacıyla yapılan planlama, hazırlık ve malzeme tedarikini içeren büyük bir örgütsel vazifedir. Bu vazife silahlı kuvvetlerin yaşamlarını, barış zamanındaki talim ve eğitimlerini, seferberliklerini, kriz zamanı konuşlandırma ve savaş ilerlemesini, savaş durumunda muharebe kabiliyetlerini ve barışın korunmasındaki sürdürülebilir operasyonlarını etkiler. Ayrıca askerî lojistik, devletin ekonomik kaynakları ve askerî-savunma tali sistemleri arasında, stratejik ve operasyonel amaçların gerçekleştirilmesinde ihtiyaç duyulan bütün ölçümlerin planlanıp uygulandığı bir köprü olarak da tanımlanabilir. Lojistik sanatı, stratejik, operasyonel ve taktiksel planların savaş alanındaki mevcut durumla entegre edilmesinde yatmaktadır.
Bir devletin ekonomik altyapısı, silahlı kuvvetlerin niteliğini ve niceliğini belirleyen önemli bir faktördür. Aynı şekilde, lojistik kabiliyet de savaşta konuşlandırılabilecek kuvvet sayısını belirler. Bu anlamda ekonomik-lojistik faktörler stratejinin sınırlarını belirler. Lojistiğin etkileri özgün stratejik planlara ve spesifik operasyonlara göre değişiklik gösterebilir.
BAZI YÜZYILLARA GÖRE ASKERİ LOJİSTİK
5. YÜZYIL- 15. YÜZYIL ARASI
Askerler, yağmacılık, toplayıcılık veya satın almalarla kendi ikmallerini sağlıyordu. Genelde askerî komutanlar birliklerine yiyecek ve malzeme desteğini sağlıyordu; ancak askerlerin maaşları karşılığında veriliyordu veya askerlerin kendi maaşlarıyla ödeme yapması gerekiyordu. 1294 yılında, İngiliz I. Edward Kralı’nın Fransa’yı işgal etmesini desteklemeyeceğini bildirmesi üzerine I. Edward, Galler ve İskoçya’daki yetkililerin, Tüccarlardan Taç’ın hakları altında sıradan piyasa fiyatlarının altına sabitlenmiş yiyecek, at ve yük arabası satın aldıkları bir sistem kurdu. Toplanan mallar emrindeki askerler tarafından satın alınabilecek güney İskoçya ve İskoçya sınırındaki askerî depolara taşınacaktı. Bu durum 1296’da 1. İskoç Bağımsızlık Savaşı boyunca devam etti, ancak sistem yeterince rağbet görmemişti ve I. Edward’ın 1307’de ölümünden sonra pek kullanılmadı.
İngiltere ll. Edward’ın tahta geçmesiyle başlayan ve III. Edward’ın ölümüyle sonlanan; tüccarların, askerlerin satın alması için malzemeleriyle ordularla buluşması istenen bir sistem kullandı. Ancak bu sistemde de tüccarlar, askerlerin malzemelerini almak zorunda olduklarını bildikleri için bunu bir kâr fırsatı olarak gördüler ve fiyatları normalden çok daha yukarı çektiler.
16. YÜZYIL
Sivillerin sayısı ordunun yarısından, bir buçuk katına kadar çıkarken; yük trenleri her 15 asker için 1 vagondan oluşuyordu. Ancak büyük çoğunluğu paralı askerlerden oluşan bu devasa ordulara devlet ikmal sağlamıyordu, askerler ve komutanlar kendi ihtiyaçlarını kendilerini karşılamak zorundaydı. Eğer askerler kalıcı olarak bir kasabada ya da şehirde konuşlanmışsa, ya da iyi kurulmuş askerî rotalardan gidiyorlarsa, malzemeler yerel yetkililerin gözetimi altında kolayca temin edilebiliyordu. Bazı durumlarda da ordulara tedarik sağlayan tüccarlar, orduların peşlerine takılıyordu ve onlara tedarik sağlıyordu fakat stokları oldukça azdı ve fahiş fiyat uygulaması yapıyorlardı. Ya da bir komisyoncu tutulup önden gönderilerek, gerekirse konaklama dahil orduların tedariki için bütün ayarlamaları yapıyordu.
Bir düşman bölgesinde görev yapan ordular, kırsal bölgeleri malzeme için yağmalamak zorunda kalıyordu. Bu yöntem savaşın masraflarını düşmana ödettiren geleneksel bir yöntemdi. Fakat, orduların sayısındaki artış nedeniyle yağmacılığa bağlı kalmak büyük bir sorun teşkil ediyordu, çünkü bir ordunun nerede savaşacağı veya nereye hareket edeceği kararları stratejik görevlere göre değil, bir bölgenin ordunun ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli olup olmadığına bakılarak veriliyordu. Kuşatmalarda, hem bir konumu kuşatan ordu hem de yardımına gelen ordular da oldukça etkilendi. Bir komutanın düzenli olarak ikmal sağlamaması halinde, kırsal kesimleri harap edilmiş bir kale ya da şehrin dayanması mümkün değildir.
Aksine, bu zamanın ordularının hareket halindeyken, orduya yeni askerler toplamak dışında, iletişim ağını korumak gibi bir ihtiyaçları neredeyse yoktu. Teoride, bu durum ordulara hareket özgürlüğü verirken, yağmalama ihtiyacı tedarikli ve amacına yönelik ilerlemeyi engelliyordu. Çoğu ordu, ihtiyacı olan malzemeleri gemiler aracılığıyla daha kolay taşıdığı için su kenarındaki yollarla kısıtlanmıştı. Özellikle top gibi, o dönemde taşınması için yüzlerce at gerektiren ve ordunun yarı hızında ilerleyen bir araç için bu yöntemin kullanılması gerekiyordu.
17. YÜZYIL
Le Tellier’ın oğlu Louvois babasının pozisyonuna geçtikten sonra babasının yaptığı reformları devam ettirdi. Bunlardan en önemlisi askerlerin günlük besinlerini karşılamaktı; 2 kilo ekmek ya da bazen 1 adet peksimet oluyordu. Bu yiyecek payları et ya da fasulye gibi protein kaynaklarının var olduğu düşünülerek veriliyordu; askerler bu tür ihtiyaçlarını hala kendi ceplerinden karşılamak zorundaydı ama fiyatlar genellikle piyasanın altındaydı ya da devletin harcaması olarak ücretsiz veriliyordu. Ayrıca, başlarında dolu olduklarından emin olmak için yerel valiler atandığı kalıcı bir askerî depo sistemi kurdu. Bu depolardan bazıları kuşatma altındaki kalelere ve şehirlere aylarca yetecek malzeme tedariki yapıyordu, geri kalanlar da görevdeki Fransız ordularına tedarik sağlamakla ilgileniyordu.
Bu reformlarla Avrupa’daki en iyi lojistik sisteminin faydalarını gören Fransa ordusunun, kabiliyetlerinde hala kısıtlamalar mevcuttu. Ordu ihtiyaçlarının yalnızca bir kısmı depolar tarafından karşılanabiliyordu ve geri kalanlar için yağmacılık yapılmak zorunda kalınıyordu. Özellikle bozulabilir mallar veya yem gibi depolaması ve taşıması oldukça zor olan eşyalar için yağmacılık gerekli bir yöntemdi. Malların idaresi ve nakliyesi yetersiz kaldı, özel müteahhitlerin yoksunluğuna konu oldu. Bu sistemin temel amacı, kuşatma yapan bir ordunun tedarikini sağlamaktı ve başarılı oldu da, ancak orduların hareket özgürlükleri hala kısıtlıydı.
18. YÜZYIL
Amerikan Bağımsızlık Savaşında Amerikalılar, İngilizlerin yerel satın almalarını engellediğinden, bütün malzemelerin Atlantik’i geçmesi gerekiyordu ve İngilizler ciddi şekilde kısıtlanmıştı. İngilizler savaştan sonra, altyapı inşa ederek ve imparatorluk yönetmenin de verdiği tecrübeyle bir çözüm bulmuştu.
Kumanya sağlama ve Ulaştırma Kurulları üstlenene kadar, Londra, askerî yiyecek ve ulaştırma desteği yönetiminin yeniden organize edilmesiyle sorumluydu. Bu kurullar sorumluluğu aldıktan sonra 1793-94 yıllarında bu organizasyonu tamamlamıştı. Bu altyapı, Avustralya, Nova Scotia, Sierra Leone gibi uzak yerlerdeki tedariklerini sistematik hale getirmelerinden kazandıkları deneyimin üzerine inşa edilmişti. Bu yeni altyapı, İngiltere’ninFransız Devrim Savaşlarısırasında Kıta’ya büyük seferler başlatmasına ve küresel bir koloni garnizonları ağı geliştirmesine olanak sağladı.
ASKERİ LOJİSTİK’İN GELİŞİMİ
Askeri Lojistik kavramı bugünkü haline, muharebe alanındaki gelişmelere paralel olarak gelmiştir. Bu gelişmelerin en net olarak görüldüğü savaş “Irak Özgürlük Harekâtı” olmuştur. Bu savaş, modern teknolojinin harekât alanında görücüye çıktığı ilk savaş niteliğindedir ve Lojistik alanındaki gelişmelerin de test edildiği bir savaş olmuştur. 1990-1991 Yıllarında Birinci Körfez Savaşı sırasında ABD Ulaştırma Komutanlığı’nın Operasyon ve Lojistik Yöneticisi konumunda olan General Walter Kros, bu savaşta ABD Ordusu’nun Lojistik açısından hiçbir konuda yeterli bilgiye sahip olmadığından söz etmektedir. Malzeme
sevkiyatında aksamalar olduğu gibi malzemelerin izlenebilirliği de bu savaşta tam olarak sağlanamamıştır. Ancak, bu savaştan alınan dersler sonucunda Askeri Lojistik alanında kısa zamanda çok büyük bir ilerleme kat etmiş, kat edilen ilerleme, Bosna, Kosova gibi uluslararası harekâtlarda denenmiş ve hâlâ bugün Irak ve Afganistan’da kullanılmaktadır. Askeri Lojistik’teki bu hızlı gelişim, sivil sektör tarafından da anlık olarak takip edilmekte ve iyi uygulamalar çok hızlı bir şekilde sivil sektörün gereksinimleri doğrultusunda uyarlanmaktadır.
Birleşmiş Milletler dünya barışına katkıda bulunmak adına kendisine bağlı Gıda ve Tarım Örgütü, Uluslararası Para Fonu, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü gibi kuruluşlarda birçok ülkede farklı operasyonlar icra etmekte ve bu operasyonların Lojistik yönden desteğini de İtalya’nın Brindisi kentinde bulunan Birleşmiş Milletler Lojistik Üssünden yürütmektedir. Brindisi’deki tesisler, İtalyan Hükümeti ile yapılan anlaşma gereği, herhangi bir kira ödenmeksizin 1994 yılından beri faaliyetlerini sürdürmektedir .
2. DÜNYA SAVAŞI’NDA ASKERİ LOJİSTİK
O dönemde yüz milyona yakın nüfusa sahip Japonya’nın hammaddeye ihtiyacı vardı. Savaşın başlamasının asıl nedeni ise bir limandı. Bunu stratejik bakımdan önemli olan noktaların işgali takip etti. Yeni ulaştırma stratejileri ortaya çıktı. Savaş kıtalar arası olduğu için okyanus ötesi askeri çıkarmalar ön plandaydı. Bu çıkarmaların gerçekleştirilmesini sağlayan lojistik stratejiler ileri noktalarda çözüm üretiyorlardı. Ülkeler artık eski dönemlerde olduğu gibi savaş meydanındaki askerleri yok etmeyi hedeflemiyorlardı. Bunun yerine askerlerin gıda, cephane, elbise, sağlık malzemesi gibi bir askerin hayatta kalmasını sağlayan ihtiyaçlarını tedarik eden nakliye araçlarını ve ikmal hatlarını ele geçirip yok etmeyi hedefliyorlardı. Bu yeni görüş hem savaşları daha kısa süreli kılacak hem de saldıran taraflar için büyük bir avantaj sağlayacaktı ancak sadece askerleri yok etmekle kalmadı, milyonlarca sivil halkın hayatını kaybetmesine de neden oldu.
Teknolojinin ilerlemesi dolayısıyla silah sanayisinde yaşanan hızlı gelişme savaşı kazanmada tek başına kalabalık bir ordunun yeterli olmayacağını, aynı zamanda beraberinde ciddi bir lojistik sürecin uygulanması gerçeğini ortaya koymuştu. Ellerinde sadece birer tüfek olan 20.000 askerin savaşa gitmesi ile; bazuka, el bombası, zırhlı personel taşıyıcı, makineli tüfek gibi teçhizatı olan ve sadece 5.000 askeri güce sahip bir ordunun savaşa gitmesi ve kazanma olasılığı arasında ciddi bir fark vardır. Bir başka ifade ile lojistik; askeri harekâtın başarı ile sonuçlanabilmesi açısından hayati öneme sahip bir olgudur popülaritesini arttırmasının arkasında yatan gerçek ise küreselleşen günümüz dünyasında, sadece taşıma veya sadece depolama gibi lojistiğin herhangi bir alanının tek başına yeterli olmamaya başlamasıdır.
ASKERİ LOJİSTİK İLE İLGİLİ BAZI SORULAR
- Bir ülkenin askeri güç üretme, taşıma, sürdürme ve yeniden konuşlandırma yeteneğini anlamak, ulusal gücünü anlamaya nasıl katkıda bulunur?
- Ordusunun lojistik ağlarını anlamak, manevra liderlerinin taktik ve operasyonel çevikliğini ve esnekliğini nasıl etkiler?
- Ordu, dağıtım yeteneklerini “tam zamanında” bir konsepte doğru optimize etmeye devam ederse, manevra liderleri, düşmanla cüretkar bir şekilde yakınlaşmak ve düşmanı yok etmek için kaynaklarına yeterince güvenebilecekler mi?
- Bölgesel olarak uyumlu bir Tugay kendini nasıl sürdürecek? Lojistik, muharebe dışı / yarı muharebe misyonunu desteklemek için konuşlandırılırken manevra liderlerinin esnekliğini nasıl etkiler?
- Birleşik Devletleri’n askeri sanayi kompleksi, askeri malzeme üretiminde uzun vadeli ulusal güvenlik müttefikleriyle ne ölçüde uzmanlaşmalı?
- Çatışmanın son on yılındaki organizasyonel değişiklikler, manevra liderlerinin yüksek yoğunluklu veya hibrit bir savaş ortamında muharebe gücünü taşıma, yerleştirme ve sürdürme yeteneklerini nasıl etkiledi?
- Manevra liderleri, Tüm Gönüllü Kuvvetlerin yaşam kalitesi beklentilerini karşılama ihtiyacını ve aktif bir operasyon tiyatrosunda lojistik ayak izini en aza indirme arzusunu nasıl dengeleyebilir?
ASKERİ LOJİSTİK ÇÖZÜMLERİ
Bu alan yalnızca merkezdeki küçük uzman grupları değil, sahadaki tüm lojistik ve operasyon seviyelerindeki personel tarafından kullanılabilir:
- Dünyanın herhangi bir yerindeki herhangi bir tedarik zincirini hızla planlayın ve simüle edin.
- Tesisleri, araçları ve rotaları doğru bir şekilde konumlandırmak için dijital bir harita üzerinde simgeleri sürükleyip bırakın.
- Farklı tasarımları ve kararları keşfetmek için tedarik zinciri değişkenlerinin kolay kontrolü.
- Simülasyonlar, gerçek zamanlı envanter seviyelerini, araç kullanımını ve işletme maliyetlerini gösterir.
- Simülasyonlarda iyi sonuç veren tedarik zinciri tasarımları gerçek dünyada da iyi sonuç verecektir.
ASKERİ LOJİSTİĞİN VERDİĞİ BAZI HİZMET ALANLARI
- Uluslararası Kara, Hava, Deniz Taşımacılığı ve Yurtiçi Taşımacılık Hizmetleri
- Tehlikeli Maddeleri Ambalajlama, İşaretleme ve Taşıma Hizmetleri
- Her Türlü Tank, Zırhlı Araç ve Diğer Askeri Araçlar ile Mühimmat Taşıması Hizmetleri
- Uçak Yedek Parça Yönetimi Hizmetleri
- Gemi ve Uçak Kiralama Hizmetleri
- Gümrükleme Hizmetleri ve Savunma Sanayi Ürünlerine Yönelik Süreçlerin İşletilmesi
- Envanter Yönetimi, Açık ve Kapalı Stok ve Depolama Hizmetleri
- Özel Paketleme ve İşaretleme
- Tedarik ve Tamir Malzemeleri Sipariş Yönetimi
- Kalite Kontrol
- Proje Yönetimi
- Diplomatik Kargo
- Gerçek Zamanlı Yük ve Sipariş Takibi
Instagram Hesabı‘mızı da takip edebilirsiniz!
No responses yet