Perakende Lojistiği Yönetimi

Talep edilen ve tüketilen envai çeşit ürünün ve hizmetin üretim aşamasından en son aşama olan tüketim fazına kadar en verimli şekilde taşınmasını, depolanmasını ele alır.

PERAKENDECİLİKTE TEKNOLOJİK YENİLİKLER VE UYGULAMALARI

Perakendeciler teknolojik yeniliklerin uygulanmasında hem yönetimsel olarak hem de maliyetleri düşürme bakımından faydalanabilirler. Ya da iyileştirilmiş müşteri hizmetleri üzerinden satışlar artırılabilir. Gerçek şu ki perakendecilikte teknolojik yenilikler sürekli gelişmektedir. Buradan hareketle perakendecilerin de teknolojik yeniliklerin oluşturduğu yenilikçi iş modelleriyle ilgilenip işletmeleri bünyesinde uygulamalıdırlar. Perakendecilik geçmişine bakıldığında, teknolojik yeniliklerin hem toplum üzerinde hem de perakendeciğin gelişiminde etkili bir rol oynadığı kesindir. Bugün de teknolojik yenilikleri uygulayan perakendeciler bir taraftan maliyetleri düşürmeyi amaçlarken diğer taraftan deneyim perakendeciliğini geliştirmeyi amaç edinmektedirler. Öyle ki, pek çok mevcut araştırma tüketicilerin farklı ve yenilikçi hizmetler arayışı içinde olduklarını vurgulamaktadır.

PERAKENDE PAZARLAMA PLANLAMASI SÜRECİ

DURUM ANALİZİ

Bir mağazanın başarılı olabilmesi için mağazanın içinde bulunduğu işin tanımının yapılması, gerçekleşmesi beklenen amaçlarının ve bu amaçları gerçekleştirecek stratejik yaklaşımların açıkça belirlenmesi gereklidir. Mağaza için hedeflerin doğru ve pazarın da buna uygun olabilmesi için ayrıntılı bir analize gerek vardır. Bu analiz bölgesel veya ulusal sınırlar ile sınırlandırılmamalı, uluslararası alana da uzanmalıdır.

Durum analizinde amaç, bir anlamda pazarlama planlaması için dış çevrenin resminin çekimidir. Bu analizde şimdi neredeyiz ve nereye gidiyoruz sorularının yanıtı aranır. Birçok mağaza durum analizinin bir parçası olan SWOT analizinden yararlanır. SWOT kelimesi İngilizce’deki Strength (güçlü yönler), Weakness (zayıf yönler), Opportunities (fırsatlar) ve Threats (tehditler) kelimelerinin baş harflerinden oluşur. Bir mağazanın güçlü ve zayıf yönlerinin belirlenip, dış çevredeki fırsat ve tehditlerin ortaya konmasına SWOT analizi adı verilir.

Bir işletme, amaçlarını yerine getirebilmek için güçlü yönlerinden ve oluşabilecek fırsatlardan yararlanmak, zayıf yönlerini güçlendirmek ve oluşabilecek tehditlerden kaçınmak durumundadır. SWOT analizi içerisinde yer alan fırsat ve tehditlerin belirlenmesi ve değerlendirilmesi daha çok dış çevrenin analiz edilmesine dayanır. Bu noktada bir işletme, iş yapmasına ve kar sağlamasına etki eden makro ve mikro çevre faktörlerini gözler. Makro çevresel faktörler olarak gözlenenler demografik faktörler, ekonomik faktörler, teknolojik gelişmeler, politik ve yasal yapı ile sosyo kültürel değişmelerdir. Müşteriler, rakipler, aracılar ve tedarikçiler ise mikro çevresel faktörleri oluştururlar. Mağazalar trendleri ve önemli gelişmeleri takip edebilmek için bir pazarlama bilgi sistemi kurmalıdırlar. Bunun sonucunda yönetimin her trend ve gelişme için onlarla birlikte gelen fırsat ve tehditleri belirlemesi gerekir.

SWOT analizinde yer alan güçlü ve zayıf yönlerin incelenmesi ise, gerçekte bir iç çevre analizidir. Çekici fırsatları önceden görmek önemliyken, bu fırsatlar karşısında başarıyı yakalamak ise çok daha önemlidir. Bu nedenle her mağaza kendi güçlü ve zayıf yönlerini düzenli aralıklarla değerlendirmelidir. Yönetim, güçlü ve zayıf yönlerini ortaya koymak için pazarlama, finansman, üretim ve organizasyon yeteneklerini gözden geçirmeli ve ortaya koyduğu her faktörü başarma derecesine göre kuvvetli veya zayıf şeklindeki kutuplara ayırmalı ve bunları da önem derecesine göre yüksek, orta ve düşük şeklinde belirtmelidir.

PERAKENDE MAĞAZA TÜRLERİ

MAĞAZALI PERAKENDECİ KURUMLARI

Mağazalı perakendecilik sektörü günümüzde ivme kazanan ve mağazasız perakendecilik kanallarına göre daha çok hedef kitlesine sahip olan bir düzeydedir. Ürünlere birebir dokunmak, bakmak ve mağazaları gezinmek tüketicilerin vazgeçilmez bir sosyalleşme aracı özelliği taşımaktadır.  Bu bağlamda mağazalı perakendecilik sektörünün sürekliliği devam eden bir öneme sahip olması kaçınılmaz olarak karşımıza çıkmaktadır.

BAĞIMSIZ MAĞAZALAR

Bağımsız perakendeciler hem işin sahibi hem yöneticisi hem de satışçısı olma özelliği gösteren tüketicilere birebir hizmetin verildiği mağazalardır. Bu işletmelerin alanı, ürün çeşidi, sermayesi sınırlıdır. Klasik perakendeciliğin temsilcisi olarak bilinen bu işletmelere ürüne göre uzmanlaşmış işletmeler de denilmektedir.

BİRLEŞİK PERAKENDELER

Birleşik perakendeler, gıda maddelerinin dağıtımında geleneksel toptancı ve perakendecilerin çağdaş perakendeci ile rekabet edebilmesi için oluşmuş işletmelerdir.  Kurumları iktisadi özellikleri farklılaştırılmaksızın toplanılmaktadır. Bu grubun amaçları ortak alım gerçekleştirilecek siparişleri toplamak, en uygun fiyatla en iyi kalitede ürün temin edilecek kaynakları belirlemek ve modern perakendecilerle başa çıkabilmektir.

KÖŞE MAĞAZACILIĞI

Bir mağaza içinde ayrı bir köşede bulunan ve mağaza içinde mağaza olarak da tanımlanan bu işletme türü daha çok bir ürünün tanıtımı amacıyla kurulan standları temsil etmektedir. Örneğin bir market içinde et reyonunun bu konuda iyi bilinen kurumsal bir işletme tarafından yürütülmesi bu tür işletmelere örnek olarak verilebilir. Ancak bu kavram köşe konumlanması tercih eden işletmeleri tanımlayan bir kavram olarak da kullanılmaktadır.

MÜŞTERİ ODAKLI PAZARLAMA STRATEJİLERİ İÇİN VERİ MADENCİLİĞİ TEKNİKLERİ KAPSAMINDA PERAKENDE SEKTÖRÜNDE KÜMELEME ANALİZİ UYGULAMASI

Günümüz rekabet ortamında pazarlama kavramının sadece satış ve reklamcılık anlayışı ile sınırlandırılamayacağı, ekonomik göstergeler ve pazar paylarındaki değişimler sonucunda kolaylıkla anlaşılabilmektedir. Pazarlamada temel nokta, tüketici ihtiyaçlarının keşfedilmesi ve ortaya çıkarılmasından, satın alma sonrası hizmete, müşteri sadakati ve memnuniyetine kadar uzanan geniş bir süreçtir. Tüketicilerin ürün veya hizmet satın alırken nasıl karar verdiklerini, hangi parametrelerin kişisel, sosyal ve psikolojik olarak etkilendiğini, satış sonrası firmaların beklentileri tüketicilerin davranışlarını belirlemektedir. İşletme pazarlama stratejileri, tüketicileri çeşitli gruplara ayırarak, davranışları müşterilerine, pazar paylarına, marka değerlerine benzeyen müşterilerine benzer stratejiler uygulayarak karlılıklarını artırmaya çalışmaktadır. Ayrıca şirketler, müşteri ilişkilerini verimli ve faydalı bir şekilde yönetmek için birçok bilimsel yöntem kullanarak müşteri segmentasyonu yapmaktadır. Son yıllarda giderek yaygınlaşan veri madenciliği tekniklerinden sınıflandırma, kümeleme ve ilişkilendirme analizi gibi yöntemler oldukça başarılı sonuçlar göstermektedir. Bu çalışmada, ülkemizin lokomotif sektörlerinden biri olan tekstil sektörü kapsamında perakende tekstil satış verileri analiz edilmiştir. Müşteri odaklı pazarlama stratejilerinin yanı sıra müşteri grupları için İki Adımlı Kümeleme Analizi yöntemi ve Beklenti Maksimizasyonu algoritması kullanılarak promosyon ve kampanya çalışmalarının iyileştirilmesi için kümeleme analizi yapılmıştır. Müşteri segmentasyonu sonuçlarına göre şirket için akıllı pazarlama önerileri ve stratejileri sunulmaktadır.

PERAKENDECİLİK KAVRAMI VE SEKTÖREL GELİŞİMİ

Perakende; ürün veya hizmetlerin toplu olarak değil de tek tek satılması şeklidir. Yani toptan olmayan satıştır. Pazarlamanın son zinciri olan perakendeciler toptancılardan toplu olarak aldığı malları doğrudan son tüketiciye teker teker satar. Perakendeciler satıcılara satış yapmazlar. Son tüketicinin alışveriş yapabildiği her yer perakende satıcıdır denebilir. Marketler, manavlar, kasaplar, pazarlar, mağazalar…vb. yerlerin tamamı perakende satıcılara örnek olarak gösterilebilir.

Perakendeciliğin önemi ürün ya da hizmet üreten üreticiler için de oldukça yüksektir. Perakendeciler ürün ya da hizmetleri tüketici ile buluşturmada son birim olduğu için üreticiler açısından da son derece önemlidir. Perakende, tüketicilerden ürünler hakkında ne kadar geri bildirim alabilirse, üreticiler o kadar gelişim gösterebilirler.

ABC ÜRÜN ANALİZİ

ABC analizi; Pareto tekniğinden (Vilfredo Frederico, Damaso Pareto tarafından geliştirilen, değişkenlerin yüzde 20 si sonuçların yüzde 80’ini oluşturur.) oluşturan yola çıkmış sınıflandırma tekniğidir.

Q VE P SİPARİŞ SİSTEMİ

Q sipariş sisteminde; hammaddelere, yarı mamullere ya da mamullere sipariş verilirken sürekli aynı miktarda sipariş verilir, sipariş verilen zaman belli değildir.

P sipariş sisteminde; hammaddelere, yarı mamullere ya da mamullere sipariş verilirken sürekli zamanda sipariş verilir, verilen sipariş miktarı da belli değildir, ihtiyaç durumuna göre verilir.

PERAKENDE FİRMALAR VE TEDARİKÇİLER ARASINDA KULLANILAN SİSTEM

B2B SİSTEMİ

Firmadan firmaya ifadesinin kısaltılmış hali B2B’dir. Perakende firması ve tedarikçilerinin birlikte yürüttükleri süreçlerin yönetildiği ve bu süreçlere ait bilgi akışının yönlendirildiği, elektronik iş platformudur. Firmanın tedarikçileri ile B2B sistemi üzerinden tüm duyuruları (haberler, yeni mağaza açılışı) yapar. Her tedarikçinin bir kullanıcı adı ve şifresi bulunmaktadır. Tedarik zinciri sipariş planlama departmanının ya da mağazaların sisteme girmiş oldukları siparişler B2B sistemine yansır. Tedarikçiler istenilen ürünü, istenilen miktarda, istenilen zamanda, istenilen noktaya teslim eder. Dağıtım merkezlerine teslim edilen ürünlerin mağazalara yapılan sevkiyatlar sistem sayesinde izlenebilir.

PERAKENDE FİRMALARININ ÜRÜN SATIN ALMA ÇEŞİTLERİ

Tedarikçi firma tarafından yurt dışından ithal edilen ürünler: Tedarikçi firmalar yurt dışındaki fabrikasından, distribütörden, acenteden, komisyoncundan ürünleri satın alır. Ülkeye giriş yapan ürünler ilgili gümrük işlemlerinden sonra serbestleşerek tedarikçinin deposuna alınır. Perakende firması sipariş departmanı tarafından ya da mağazalar tarafından tedarikçi firmaya verilen siparişler perakende firması depolarına ya da mağazalarına teslim edilir.

Tedarikçi firma tarafından yurt içinden satın alınan ürünler: Tedarikçi firmalar yurt içindeki distribütöründen, acentasından, komisyoncundan ürünleri satın alır. Tedarikçi firma ürünleri kendi deposuna alınır. Perakende firması sipariş departmanı tarafından ya da mağazalar tarafından tedarikçi firmaya verilen siparişler perakende firmasının depolarına ya da mağazalarına teslim edilir.

Tedarikçi firma tarafından yurt içinde üretilen ürünler: Tedarikçi firmalar fabrikasında ürünleri ürettikten sonra ürünleri kendi deposunda stoklar. Perakende firması sipariş departmanı tarafından ya da mağazalar tarafından tedarikçi firmaya verilen siparişler Perakende firması depolarına ya da mağazalarına teslim edilir.

Perakende firması tarafından yurt dışından ithal edilen ürünler: Perakende firması ithalat departmanı tarafından yurt dışındaki distribütör firmalara, acentalara, komisyonculara sipariş geçilir. İlgili gümrükleme işlemleri tamamlandıktan sonra ürünler Perakende firması depolarına ya da mağazalarına teslim edilir.

Tedarikçi firmalardan perakende firması depolarına ya da Perakende firması mağazalarına alınan ürünler ya perakende firması depolarında stoklanır ya doğrudan perakende firması mağazalarına sevk edilir ya da perakende firmasının depoları cross dock aktarma merkezi olarak kullanılır.

PERAKENDE STOK YÖNETİMİ

Uygun ürün çeşidi ile kârlılığı sağlamak için siparişin verilmesi, taşıma, depolama, rafta sunum ve satış maliyetleri gibi faaliyetlerin planlanması, uygulanması ve kontrolü çabalarıdır.

Bir perakende işletmesinde stokların faaliyetler içindeki dağılımını, stokların yapısına, satış ve tedarik içindeki yerine bakarak görmek mümkündür. Stok yönetimi belli düzeyde risk içerir ve bu risk firmanın bulunduğu dağıtım kanalının yapısına göre de değişiklik gösterebilir. Stok yönetimi ile ilgili başarı faktörü; tedarik zamanının uzunluğu/kısalığı, stok yapılacak ürünün çeşidi ve stok yapılacak ürünün derinliği kararlarına bağlıdır. Sadece perakende işletmeleri için değil diğer işletmeler için de stok kararları uzun dönemde risk oluşturur. Üretim işletmelerinde stok kararları hammadde, ara malzemeler, iş süreçleri ve nihai ürünler ile ilgiliyken, perakendecilerde sadece nihai tüketiciye satılacak ürünlerdir. Göreli olarak perakende işletmelerindeki stok riskinin üretim işletmelerinden daha düşük olduğu söylenebilir. Perakende işletmesi tüketici talebine uygun miktar ve özellikte ürünü depo ve raflarda bulundurarak stok yönetimini uygular.

Üreticiler stoklar ile ilgili bir kısım kararın üstlenilmesi için toptancı ve perakendecilerden yararlanır. Toptancılar büyük miktarlarda ürün satın alır, daha küçük miktarlarda perakendecilere satarlar. Toptancılar yapı itibariyle farklı üreticilerden, farklı miktarlarda mamulü perakendeciler için sağlama kabiliyetine sahiptirler.

STOK YÖNETİMİNİN AMACI

İstenilen ürünü, istenilen zamanda, uygun miktarda hazır bulundurmak ve bunu en ekonomik biçimde gerçekleştirmektir Stokların ekonomik düzeyde bulunması çeşitli maliyet unsurları arasında denge noktalarının araştırılması sonucu sağlanır. Perakende işletmesinin büyüklüğü, stratejileri, amaçları, finansal yetenekleri ve daha başkaca faktörlerin belirlediği çerçeve içinde stok kararlarını verir.

Bir perakende işletmesinde stok yönetiminin yararlarını aşağıdaki biçimde sıralamak mümkündür:

  • Stoklara ayrılan bütçe perakendeci ihtiyaçlarına göre saptandığından, etkili bir finans yönetimi imkanı sağlar.
  • Perakendecinin tedarik ve satış masrafları azalır.
  • Perakendecinin satış planlarını kolay ve gerçeğe uygun biçimde yapmasına yardımcı olur.
  • Maliyet muhasebe sisteminin ihtiyaç duyduğu bilgiler hızlı ve doğru şekilde toplanır.
  • Stok yönetimi, ürünün niteliğinin bozulmasına (insan veya çevre faktörlü) karşı gerekli planlama, uygulama ve denetim faaliyetlerinin etkin bir şekilde yürütülmesine izin verir.

Instagram Hesabı‘mızı da takip edebilirsiniz!

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*