Kargo otomasyonunu anlamak için öncelikle kargo ve otomasyon kavramlarının anlamlarını ve kavramların kapsamlarını bilmemiz ve anlamamız gerekli. Öncelikle bu kavramların kısa bir şekilde tanımlarını yapıp ardından taşıma modlarına göre otomasyon unsuru modlara nasıl entegre edilmiş bunları gözlemleyeceğiz.
Kargo kelimesi, ilk akla gelen anlamıyla Türkçemizde “yük” anlamında kullanılmaktadır. Bu tanım baz alındığında kargo hizmetleri; herhangi bir yükün bir yerden uzak yakın fark etmeksizin başka bir yere ulaştırılması ve bununla ile ilgili yapılan tüm faaliyetleri içeren bir süreç olarak tanımlanabilir. Kargo hizmetleri, uluslararası literatürde ağırlığı, ebadı ve içeriği önemli olmaksızın herhangi bir yükün taşınması olarak tanımlanmaktadır. Kargo hizmetleri; dağıtım, yer tespiti ve kuruluş yeri kararlarını belirlediği aşamada özellikle hizmet alıcıya yani tüketiciye ihtiyaç duymaktadır.
Taşıma talebinde bulunan tüketici yoğunluğunun konumu ön planda olmaktadır. İlk etapta hizmet bileşenlerinin müşterilere ulaştırılması, teslimat yeri ve zamanı üzerine alınan kararlar ve bu kararların uygulamaya geçişi, dağıtım stratejilerini oluşturmaktadır. Dağıtımla ilgili kararlarda öncelikli olarak hizmetin müşteriye nasıl ulaştırılacağı belirlenmeye çalışılır. Hizmetin müşteriye nasıl ulaşacağı belirlendikten sonra ise hizmetin ulaşımında uzun uğraşlar sonucu bir otomasyon çalışması başlar. Kargoculuğun kısa bir geçmişine baktığımızda 1990’lı yılların başlarında Türkiye’de sanayi, ticaretin artması ve aynı zamanda serbest ekonominin yaygınlaşması ile kargo ve kurye şirketlerinin ortaya çıkmaya başladığını gözlemleyebiliriz. Bununla da yetinilmeyip, derhal kargocuların depolar ile entegrasyon süreçlerine başlandı. Süreç bir yandan böyle devam ederken, bir yandan da konuyu kavrayıp yatırım yaparak sektöre giren yeni oyuncular yani şirketler olmaya ve sayıları artmaya başladı.
2000 ve sonrasında ise artık birçok şey daha da netleşmeye başladı. Firmalar tüm Türkiye’de aktif bir şekilde hizmet verir hale geldi, kurye şirketlerinin de bir kısmı, şehir sınırlarını çoktan aşıp, ülke geneline yayılmaya başladı. Kargo ve dağıtım şirketleri ile depolama hizmetleri arasındaki entegrasyon da tam bu dönemde çok büyük önem kazanıp belirli bir gelişime zorunda bırakıldı. 2000’den 2013’e kadar ise sektörel yapılanmanın çok daha hızlı geliştiği bir dönemin başladığını görmekteyiz. Bugün Türkiye kargo sektörü, pek çok anlamda birçok gelişmiş ülkenin önündedir, bugün kargo sektörü aktif olarak günde dört buçuk milyon ila beş milyon adet arasında ürün dağıtımı yapmaktadır. Ve bahsedilen milyonların arkasında da aslında kocaman bir Otomasyon kavramı duruyor. Bu başarı ancak ve ancak doğru Otomasyon adımlarıyla sağlanabilirdi ve kargo şirketleri Otomasyon kavramını sektörde çok doğru bir noktaya entegre ederek gerçekten başarı adımları nasıl atılır bizlere bunu gösterdi.
Şimdi biraz otomasyon kavramını inceleyip ne olduğunu anlayalım ve kargo sektörüyle nasıl bağdaştığını, kargoculuğa nasıl entegre edildiğini anlayalım. Aslında otomasyon endüstride, yönetimde ve bilimsel olan tüm işlerde insan yardımı olmadan işlerin otomatik yapılmasını ifade eder ve etmelidir. Fakat günümüz teknolojisi şu an o kadar gelişmediği için bütün endüstride, yönetim ve sanayide sıfır insan yardımı ile işler işleyememekte. Çoğu durumlarda insan müdahalesi, manuel insan yardımı gerekli olmak durumunda kalıyor. Yani şimdi günümüze baktığımızda makine ve insan gücünün birlikte gerçekleştirdiği işlerin tek bir çatı altında toplanmasını da otomasyon kavramı altında değerlendirmekteyiz. Toplam işin paylaşım yüzdesi bizim otomasyon düzeyini tespit etmemize yardımcı olur. Aynı zamanda otomasyon rekabetçi şartlarda üretimi; hızlı standart, güvenli ve verimli kılmasıyla beraber firmaların en büyük yardımcısı olmuştur. Otomasyon kelimesinin kökenine inersek eğer İngilizcesi automation, kökeni Fransızca olan bir kelimedir. Eski Yunan dilindeki “automatos” kelimesi, kendi kendine hareket eden ‘spontane’ kelimesinden gelmektedir. Kökeni böyle olan bir kelimenin insan gücünü azaltarak üretim yapacağını anlamak pek de zor olmamalı. Otomasyon işin özünde ikiye ayrılmakta. Yarı ve tam otomasyon olarak iki farklı seçenek sunuyor bizlere. Toplam işin paylaşım yüzdesi otomasyon düzeyini göstermekte olduğu için mantık çok basit. İnsan gücü ne kadar yoğun kullanılıyor? Makine yoğunluğu ne seviyelerde? Bu soruların cevapları yarı otomasyondan mı tam otomasyondan mı faydalandığımızı ortaya koyacaktır.
Eğer insan yoğunluğu var ise yarı otomasyon sistemleri tercih ediliyordur. Fakat eğer makine yoğunluğu yüksek ise bu ancak ve ancak tam otomasyon sisteminden faydalanılan bir iş paylaşımıdır. Şimdi şöyle bir önümüze baktığımızda Otomasyon sistemlerinin aslında elektronik ve bilgisayar tabanlı sistemlerin de gelişiminde önemli rol oynamış olduğunu açık bir şekilde görebilmekteyiz. Peki bu ne demek oluyor? Bu durum bizlere yapılan işin kolay kontrol edilmesini ve aynı zamanda süratli bir şekilde takibinin yapılmasını sağladığından kargo sürecinin açık bir otomasyon çalışması ürünü olduğunu ispat etmekte.
Otomasyonun zaten asıl amacı hız ve ekonomiklik değil, rekabet gücünü ve hizmet kalitesini arttırmaktır. Ve hayatımızın her anında içinde olduğumuz otomasyon günümüzde kullandığımız hemen hemen tüm cihaz, ekipman, makine ve sistemlerin tam da kendisidir. Evlerimizde kullandığımız tüm ütü, çamaşır makinesi, bulaşık makinesinden başlayarak, gezdiğimiz AVM’lerde bulunan ısıtma ve havalandırma sistemleri otomasyonla çalışan makine ve sistemlere en basit bir örneklerdir. Aynı şekilde kullandığımız yeni model arabalar otomasyon kumandalı sistemlere verilebilecek örneklerden biridir. Sanayide ve kargoculuk sektöründe ise üretim yapan makineler, üretimin ardından da paketleme, paletleme, streçleme, taşıma sistemleri, depolama ve hatta yükleme yapan sistemler de otomasyonlu sistemler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bahsettiğimiz bütün bu otomasyon sistemleri, basit bir termostatik kumanda ile yapılabileceği gibi, üzerinde mikro işlemci bulunan kartlarla veya PLC gibi programlanabilen sistemlerle de yapılabilmektedir. Makine veya sistemlerin büyüklüğüne, alınan ve verilen komutların ve aynı zamanda sinyallerin adedine göre de otomasyon ekipmanları çok fazla değişiklikler göstermektedir. Otomasyonu bu şekilde tanımlayıp, ne işe yaradığını ve ne amaçlarla kullanıldığını öğrendiğimize göre kargo sektörüne nasıl empoze ettiğimizden bahsedebiliriz. Öncelikle otomasyon kargoculuğun ve lojistiğin her alanında bulunmaktadır. Ulaşım modu ne olursa olsun bir şekilde otomasyon sistemleri süreçlere dahildir. Bu hava kargo, deniz kargo, kara veya demiryolu taşıması olabilir. Her bir alanda kendisini farklı şekillerde var eden otomasyon sistemlerinin hangi alanlarda ne derecede ne şekilde var ettiğini sırayla inceleyelim.
HAVA KARGO TAŞIMACILIĞINDA OTOMASYON
Öncelikle bu taşımacılık yöntemi son derece kullanışlı ve süratli olmasıyla bilinmektedir. Özellikle son zamanlarda sıklıkla tercih edilmesinin bir sebebi de sürattir. İhracat ve ithalat yapan şirketler bu yolla da ürünlerini taşımayı tercih etmektedir. Çok ağır eşyalar dahil olmak üzere bu yöntemle taşınabiliyor fakat çok ağır eşyaların taşınması bu yöntemde daha az tercih ediliyor. Bunun sebebi ise maliyetin çok ciddi boyutlarda artması. Ayrıca tehlikeli maddeler de havayolu kargo ile kolaylıkla ve hızla taşınabilmektedir. Aslında bir bütün olarak otomasyon sistemleri kargoculuğu oluşturuyor ve hatta belirli otomasyon düzenlerinin üzerine kuruluyor da diyebilir. Çünkü hava kargo başlı başına bir otomasyon sistemidir.
Düşünüldüğünde işin temelinde kullanılan ulaşımda kullanılan araç başlı başına bir otomasyon ürünü. Bu araçlara kargo yükleme esnasında kullanılan bütün gerekli ekipmanlar, kargoların kontrolünü sağlayan ekipmanlar ve boşaltmada kullanılan ekipmanlar birer otomasyon ürünü olarak düşünülmelidir. Şuan hava kargoda kargolarımız için kullanacağımız hava yolunun internet sitesine girip kargomuzun boyutlarını, ağırlığını, nereden nereye gideceğini sisteme giriş yaparak kargolarımız için kolaylıkla yer ayırtabilmemiz bile otomasyon sonucu sağlanan bir konfordur. Özellikle hız açısından havacılığın çok sık tercih edildiği düşünüldüğünde otomasyon hava kargo sektörü için vazgeçilmesi güç bir unsur haline geliyor. Uçaklara yani hava kargoya talep bu kadar artarken hava kargoculuğunun işleyişi sonucu ortaya çıkan iş yükünün manuel bir şekilde çözülmeye çalışılması hem zaman kaybına hem de yoğunluğun oluşmasına kargoların gecikmesine sebep olacaktır.
Durum böyle olunca hava argo sektörünün işleyişinde otomasyon vazgeçilmez bir parça olmuştur. Sektörde çalışan personellere daha iyi aletlerin sağlanması verimliliği arttıracak ve daha güvende olmalarını sağlayacak ve otomasyonun kesintisiz işlenmesine yardımcı olacaktır. Yüksek takip gücü ile otomasyon malzeme kaybı olasılığını düşerek böylece maliyet kayıplarını da önüne geçmiş olacaktır. Küresel ekonomi, ülkelere malları, bozulabilir maddeleri, farmasötik ürünleri, tehlikeli maddeleri hızlı bir şekilde değiş tokuş etme ve teslim etme fırsatları verir. Dinamik ithalat ve ihracat transit ilişkisine hizmet etmek için modern bir Hava Kargo Terminallerine ihtiyaç vardır. İnkar edilemez bir şekilde, elbette, ihtiyaç duyulan otomasyon, bu tür zorlu talepleri desteklemek için uygun şekilde dahil edilmelidir. Bu nedenle de Yükselen Transfer Araçları, Otomatik Depolama ve Alma Makineleri, iş istasyonları, Kamyon İskeleleri, Konveyörler, Tarama cihazları, IT ve PLC teknolojileri gibi karmaşık sistemleri entegre eden Otomatik Hava Kargo Terminalleri oluşturuldu. Otomatik Hava Kargo tesisleri, Cargo’nun depolama kapasitesi ve Hava Taşımacılığı müşterileri için hızlı elleçleme sağlar.
DENİZ KARGO TAŞIMACILIĞINDA OTOMASYON
Hava kargo taşımacılığında olduğu gibi deniz kargo taşımacılığı da aslında otomasyon sistem üzerine kuruludur. Tam bir profesyonellik işidir. Verilecek süreler, yapılacak işlemler, uluslararası işlemler ve benzeri her türlü konuda, profesyonel ekipler tarafından, hizmetlerin sunulması gerekmektedir. Farklı yük seçeneklerinin gündeme getirilmesi, farklı sistemlerin belirli bir noktadan diğer bir noktaya gönderilmesi mümkündür. Bu ve bunun gibi taşıma modlarında aslında insan gücü daha az makine gücü daha fazladır. Konteynerlerin elleçlendiği ekipmanlardan tutun da konteyner tasarımları bile başlı başına bir otomasyon sürecinin sonucudur. Ulaştırılacak kargo ne olursa olsun teknolojinin devreye girdiği bu sektörde ulaşım sağlanacak destinasyona bağlı olarak gemilerin de bir otomasyon donanımı ile donatılmış olması gerekir.
Destinasyonlar demişken aynı şekilde gemilerin yanaşacağı limanlar da çeşitli otomasyon teknolojileriyle donatılmakla zorunludurlar. Kargonun baştan sona yüklenmesi, yüklendiği konteyner ve gemide sağlam bir şekilde muhafaza edilmesi, yüklendikten sonra boşaltılması ve destinasyona ulaşacağı süre zarfında takibi tam zamanlı bir otomasyon sürecinin gerçek bir başarısıdır. Zaten taşınılacak ürünlerin özelliklerine göre de devreye giren ekstra teknolojilik yenilikler olmakta. Şimdi deniz kargo sektöründe yaşanılan bir otomasyon sitemiyle ilgili örnek verip kafamızda durumun biraz daha şekillenmesini sağlayacağım. İhtiyacımız olan şey paletlerin forklift ile konveyöre konulup köprünün üzerinden diğer tarafa geçirilmesi ve buradan da forklift ile alınması bunu basit bir otomasyon örneğiyle her konveyöre bir sensör konulur ve sıralı sistem ile belirli bir program yazılır.
Birinci konveyör üzerindeki sensör paleti gördüğünde sonrasındaki konveyöre bakar ve sonrasındaki konveyörde ürün yoksa birinci ve sonrasındaki konveyörün motoru çalıştırılır ve sistem paleti gören sensörler üzerine kurgulanıp bu sıra ile devam ederek son konveyörün sensörü paleti gördüğünde durur. Peki ya aynı durumu kontrollü bir otomasyon örneğiyle çözmek istersek süreç nasıl işleyecek. Her konveyöre bir sensör konulur ve sensörlerle birlikte zaman algoritması kurularak sıralı sistem ile program yazılır. Birinci konveyör üzerindeki sensör belirli bir süre paleti gördüğünde sonrasındaki konveyöre bakar ve sonrasındaki konveyörde ürün yoksa birinci ve sonrasındaki konveyörün motoru çalıştırılır.
Motor çalıştıktan ne kadar zaman sonra arkasındaki konveyöre gideceği hesaplanır ve sensörün paleti gördüğünde durması veya belirlenmiş süre sonunda sensör paleti görmemişse durup alarm vermesi olarak kurgulanır. Sistem bu sıra ile devam ederek son konveyörün sensörü paleti gördüğünde veya zamanı geçtiğinde durur. Sistem zaman yüzünden durursa alarm vererek operatörü uyarır. Günümüze geldiğimizde zaten bu ve bunun gibi teknolojiler aktif bir biçimde hem denizcilik hem de diğer taşıma modlarının kargo hatlarında aktif olarak kullanılmakta. Yukarıda verdiğim örnek aslında denizcilik sektöründe değil diğer modlara da entegre edilerek kullanılmaktadır. Kısacası taşıma modu ne olursa olsun dünya çapındaki neredeyse her endüstriyel imalat ortamında üretilen ürünler paletlenir. Bu tekrar tekrar yapılan ve zaman zaman da tehlikeli olabilen bir işlemdir.
Kutuları, büyük parçaları, üretim hattından çıkan ürünleri otomatik olan paletlemek için Otomasyon teknikleri kullanılır. Bu durum hem üretim ve paketlemenin içinden olabilir hem de taşıma ve kargoculuğun içinden. Deniz kargo otomasyonunda aslında o kadar gelişmiş bir teknoloji var ki. Gemilerin giriş çıkışlarında kullanılan ekipmanlardan tutun da geminin güvenliği için kullanılan güvenlik sağlayıcılara, geminin içindeki iç alarm ve kontrol sistemleri, kargo tankları için kullanılan radarlar, basınç ölçümü için kullanılan ekipmanlar, sıcaklık ölçümünde kullanılan ekipmanlar, kargo hattı basınç ölçümü ekipmanları.. Bunlar ve daha sayamadığım niceleri deniz kargo taşımacılığında kullanıla otomasyon ürünü ekipmanlarıdır.
DEMİR YOLU KARGO TAŞIMACILIĞINDA OTOMASYON
Aslında demir yolu ve deniz yolu kargo daha çok üretim hacmi geniş firmalar tarafından tercih edilen bir ulaşım modudur. Ağır tonajlı ve hacimli yükler için çok yüksek maliyetler gerektirmeden yapılabilen taşımacılık türü olarak da tanımlanabilir. Demir yolu taşımacılığı son yıllarda popülaritesi artan ve dünyanın her yerinde yaygınlaşan diğer taşıma modlarına göre kargo bazlı kapasitesi geniş bir taşımacılık türüdür. Demir yolları kullanılarak yapılan taşıma işlemlerinde mevsim şartlarından etkilenme gibi bir durum pek mümkün olmadığı için sorunların yaşanması neredeyse imkansıza yakındır. Bunun yanı sıra insan müdahalesi oldukça az olan bir taşımacılık türüdür.
Bu da demek oluyor ki otomasyon kaynaklarından neredeyse tama yakın yararlanılan hatta ve hatta en çok yararlanılan taşıma modudur da. Bu nedenle yapılabilecek hatalar asgari seviyelerdedir. Kısacası yola yakındır. Zaten otomasyon kaynaklı olarak demir yolunun kullanım şekli de çok daha sistematiktir. Demir yolu taşımacılığında hacmi genişleten yük taşınılan ana elamanlar vagonlardır. Vagonlar, demir yolu taşımacılığının en önemli ve hatta temel parçalarından bir tanesidir. Hem yük taşınılabilir olması hem de yolcu taşımak için de kullanılabilen birbirlerine bağlanarak tek bir lokomotif tarafından çekilen demir yolu araçlarıdır. Vagonların ilerleyebilmeleri için özel olarak tasarlanmış bir motorları yoktur.
Her bir vagon birbirine bağlıdır ve bunun yanı sıra başta bulunan vagon da direkt olarak lokomotife bağlıdır ve böylece lokomotif arkasında bulunan bütün vagonları çekerek yol alınmasını sağlar. Aslında bu sistemi anlatmamın sebebi bu demir yolu sisteminin başlı başına bir otomasyon örneği olmasıdır. Problemsiz işleyen bu kusursuz sistem çok az miktarda insan yardımıyla süreci ilerletmektedir. Üstelik yük ve kargo taşımacılığı için kullanılan bu kusursuz sistemin ürünü vagonlar özelliklerine göre de birçok farklı çeşide sahiptir. Bu vagonlar yardımı ile iş makinelerinden tutun gıda malzemelerine, canlı hayvanlardan ev eşyalarına, madenlerden kargo ürünlerine kadar yüzlerce büyüklü küçüklü farklı çeşitte ürün taşıması yapılabilir.
Vagonların büyüklüğüne göre taşınabilen malzeme miktarı da doğrudan artış gösterecektir. Dediğim gibi başlı başına kusursuz bir Otomasyon ürünü olan bu sistem aslında zamanında Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün temellerini attığı bir sistemdir. Temelleri o dönemlerde atılmış olan demir yolu ağları günümüzde hala başarıyla kullanılmaktadır.
KARA YOLU KARGO TAŞIMACILIĞINDA OTOMASYON
Kara yolu taşımacılığı lojistiğin en temel taşıma yöntemi olarak bilinmektedir. Aslında diğer taşıma modlarının hepsinde de birer aracı rol oynar. Dünya üzerinde kullanılmış olan ilk taşıma yöntemi olarak da tanımlayabiliriz kara yolu taşımacılığını.
Az önce bahsettiğimiz üzere gelişen teknoloji ile birlikte diğer taşımacılık yöntemlerine de önemli bir zemin oluşturmuştur. Genel bir tanım verecek olursak kara yolu taşımacılığı, yüklerin eşya ve kargoların otoyol ve kara araçları vasıtası ile bir noktadan başka bir noktaya aktarmasız olarak, güvenli, hızlı, genellikle tam zamanında ve diğer taşıma modlarına nazaran daha ucuz bir şekilde taşınması yöntemidir. Özellikle de kısa mesafeli yollarda kargo taşımacılığında en ucuz yöntem olması sebebiyle oldukça sık tercih edilen bir yöntemdir.
Kara yolu taşımacılığı diğer taşıma modları gibi gelişmeye ve değişmeye çok açık bir alandır. Kullanılan araçlarda yani otomotiv sektöründe meydana gelen gelişmeler, yeni buluşlar ve araçlar üzerinde yapılan araştırma ve geliştirme çalışmaları kara yolu kargo taşımacılığı açısından oldukça umut vaat eden gelişmeler ve yenilikler ortaya çıkarmaktadır. Bu gelişmeler sayesinde daha güçlü motorla daha hızlı taşımacılık yapılmakta ve aynı zamanda daha güçlü aksam parçalara sahip olan tırlar veya kamyonlar üretilebilmektedir. Tam da bu tır ve kamyonlardan bahsedildiğinde hacmi daha büyük kargolarımız için de alternatif bir yöntem olduğunu anlayabiliriz kara yolu kargo taşımacılığının.
Dediğimiz gibi bu sayede araçların taşıma kapasiteleri ve aynı zamanda güçleri artıyor olmaktadır. Özellikle son zamanlarda kara yolu araçları üzerinde çalışılan ve geliştirilen tasarruf teknolojisi sayesinde araçlar yakıt tasarrufu da yapabilmekte. Bu da taşıma maliyetinin azalmasına doğrudan katkı sağlamaktadır. Bu da demek oluyor ki kara yolu kargo taşımacılığı da otomasyon sistemleri çerçevesinde sürekli yeniliklere ve gelişmelere tabi olan ve birçok diğer kargo taşımacılığı modunda tamamlayıcı bir unsur olarak kullanılan önemli bir otomasyon sistemi örneğidir. Kara yolu kargo taşımacılığında son zamanlarda cereyan eden önemli bir gelişme de firmalar tarafından üretilen kargo takip sistemidir.
Kargonuzun içinde bulunduğu aracın nerede durup kalktığına dair bile bilgi edinebilmeniz mümkün bu teknoloji sayesinde. Aslında bu teknoloji diğer taşıma modlarında da kullanılmakta olsa bile en yaygın kullanımını kara yolu taşımacılığında gördüğümüz için bu noktada değinilmesi gerektiğini düşündüm. Bir de kargoculukta ayrı bir parantez olarak açılan özel kargolar vardır. Bu özel kargolar da aslında tüm taşıma modlarında görülebilir ve ayrı bir muameleye maruz bırakılabilir. Genellikle taşınması ve depolanmasında özel işlem gerektiren kargolardan bahsederiz özel kargolarda.
Bu kargoların taşınabilmesi için kabul, etiketleme, yükleme ve istif edilmelerinde özel bir takım kuralla uygulanması gerekmektedir. Tehlikeli maddeler, canlı hayvan, değerli kargolar, ağır ve özel ebatlı kargolar özel olarak tanımlanan kargo grubu içerisinde yer almaktadırlar. Bunların otomasyon süreçleri ise çok daha geniş ve detaylı bir çerçevede ele alınmaktadır. Zaten günümüzde kargo sektöründeki gelişmelerinde kargolarınız otomasyon unsuru olan çalışmalar sayesinde aynı gün elinize ulaşabilmekte veyahut istediğiniz zaman dünyanın bir ucuna ulaştırabilmektesiniz.
KAYNAKÇA
- https://blog.gelal.com/cgi-sys/suspendedpage.cgi
- https://www.airport-suppliers.com/product/air-cargo-automation/
- https://www.optimak.com.tr/robotik-paletleme/
- https://dergipark.org.tr/tr/pub/pajes/issue/44767/556888
- https://www.elektrikrehberiniz.com/otomasyon/otomasyon-nedir-9469/
Instagram Hesabı‘mızı da takip edebilirsiniz!
No responses yet