Hava lojistiği kavramı, lojistik faaliyetlerde kullanılan ulaştırma modlarından hava yolu taşımacılığı merkezli yapılan operasyonları temsil etmektedir.
Dünya ticaretindeki artış ve beraberinde getirdiği yüksek rekabet ortamı ile birlikte bazı baskı ve kısıtlara rağmen hava lojistik faaliyetleri paralel bir artış sergilemekte ve yükselen bir değer olarak dünya ticaretinde kendine bir yer açmaktadır.
Diğer ulaştırma modlarına kıyasla en yeni taşımacılık sistemi olarak değerlendirilebilir. Tanıma göre lojistik, müşteri istek ve ihtiyaçlarına uygun olarak üretim noktasından tüketim noktasına hammadde, yarı mamul, nihai ürün ve ilgili bilginin verimli ve etkili bir şekilde akışıdır. Oysaki hava lojistiği kavramı “Uluslararası Sivil Havacılık Organizasyonu (ICAO) ve Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA)” kuralları çerçevesinde ülke ve taşıyıcı kısıtları göz önüne alındığında, hava lojistiği kavramı içerdiği bilgi akışı ve depolama faaliyetleri ile hava kargo kavramını da içine alan geniş ve kapsamlı bir faaliyettir.
Tarihçesine bakacak olursak, 1900’lü yıllarda zeplinlerle başlayan ticari hava taşımacılığı, 1920’li 1930’lu yıllarda Amerika Birleşik Devleti’nde posta ve yolcu taşımacılığıyla sürmüş, Dünya Savaşı’nda kullanılan uçakların savaşların bitimiyle sivil trafiğe sunulmasıyla giderek gelişmiş ve bugünkü seviyelere ulaşmıştır. Gerçek anlamda havayolu kargo taşımacılığının başlangıcı 10 kasım 1910’da, ilk hava kargo taşımacılığı hatırası olarak ipek kurdeleler satmak isteyen bir şirket için Wright firmasının yolcu koltuklarında 5 top ipek kumaşı Dayton’ dan Ohio Colombus’a 65 millik bir uçuşla götürmesi olarak kabul edilir.
Ama yukarıdaki başlangıç düzenli kargo taşımacılığının başlangıcı olarak kabul edilememektedir, bunun için üç tarihsel olay –havadan posta, havadan hızlı paket ve havadan yük nakliyeleri incelenmelidir. Havadan posta adından anlaşıldığı gibidir , ancak günümüzde “hava kargo” denilen taşımacılık türünüde kapsayan “havadan hızlı paket” terimi sadece kargo nakli için kullanılan hava araçlarının üretilmesi ile kullanılmaya başlanmıştır.
Bu bağlamda A.T. Wells, 1999 yılında yaptığı çalışmada uluslararası hava lojistiğini 3 kategoriye ayrılabileceğini söylemiştir.
Bu kategorileri; Hava posta, hava ekspres, hava yükü olarak sıralamıştır.
Bu kavramları incelediğimizde hava eksprese ait ilk istatistiğin 1927 yılına, hava yükünün ayrı bir kategori olarak incelenmesi 1947 yılına ve birbirlerinden ayrılarak değer kazandırılması 1945 yılına dayandığı görülmektedir.
Bu gelişmelere bakarak hava lojistiği sürekli gelişen sektör olma özelliğini korurken, bir yandan kendi gelişimini sürdüren diğer yandan da bu gelişim ile uluslararası ticaretin büyümesine katkı sağlayan ülke ve şirketlere değer yaratan taşımacılık türüdür. Bu özelliği ile neredeyse tüm ekonomiye doğrudan bir etkisi bulunmaktadır.
Hava kargo taşımacılığı diğer taşıma türlerine oranla kargo akışını çok daha hızlı şekilde yerine getirmekte; bozulabilir kargoların piyasa değerlerini korumakta, envanter maliyetlerini azaltmakta ve taşıma süreci boyunca iletişim çok daha etkin bir biçimde gerçekleşmektedir.
TÜRK HAVA YOLU KARGO TAŞIMACILIĞI
Türkiye’de havayolu kargo taşımacılığı her geçen gün büyümektedir, piyasaya yeni giriş yapan firmalar sayesinde ve yani alınan kargo uçakları ile bu büyümenin devam edeceği beklenmektedir, geçtiğimiz günlerde adını World Focus’tan Ankair olarak değiştiren havayolu şirketimizin aldığı sadece kargo taşımacılığı için kullanılacak olan Airbus A300-600 uçağı bu büyümeye güzel bir örnektir, ancak dünya genelindeki bütün havayolu kargo taşımacılığı yapan firmaları etkileyen ve sektörü ilerde de olumsuz yönde etkileyebileceği düşünülen petrol fiyatlarındaki artış ülkemiz içinde büyük bir risk oluşturmaktadır.
HAVA LOJİSTİĞİNİN EKONOMİK SEKTÖRLERE OLAN ETKİLERİ
Hava yolu ile genelde önemli üretim malzemeleri taşınmaktadır. Bu sebeple piyasada bulunan birçok sektörle yakın ilişkiler içerisindedir. Dünya üzerindeki üretim de kullanılan mamullerin yaklaşık %40 oranı hava yolu ile taşınmakta, %60 lık kısım ise diğer taşıma modları ile yapılmaktadır. Oranın bu kadar yüksek olmasının sebebi ise diğer taşıma modlarına karşı olan üstünlükleridir.
Bu üstünlükler;
Bozulabilir ve değerli kargonun en uzak mesafeler dahil tüm dünyaya ulaştırılabilecek en kısa sürede en az riskle taşınması,
Kaza ve hasar riskinin diğer modlara oranla en az olmasıdır.
Oran göz önüne alındığında diğer taşıma modlarının yeri de göz ardı edilmemelidir. Dünya genelinde bakıldığında hava yolu lojistiğinin mevcut durumu ve gelişimi o ülkenin gelişmişlik düzeyine göre farklılık göstermektedir. Bu şekilde düşünülmesinin temel sebepleri taşıma modunun yatırım ve işletim maliyetlerinin diğer modlara oranla daha yüksek olması, başlı başına tüm lojistik faaliyetleri gerçekleştirememesi ve bunun sebebiyle diğer taşıma modları ile entegre çalışması gerekmektedir. Temel sebeplerin yanında başlı başına ayrı bir sorun olarak görülen maliyet hesaplamaları yoğun rekabet içerisinde olan ülke ve şirketler açısından soru işaretlerini de beraberinde getirmektedir.
Uluslararası ticarette değer cinsinden diğer taşımacılık sistemlerine göre daha fazla ekonomi yaratan hava taşımacılığı faaliyetleri; gelecek yıllarda yatay ve dikey entegrasyonlar ile lojistik faaliyetlerde daha fazla bütünleşmelere giderek işletme stratejilerini değiştirecektir. Bu bağlamda hem ulusal hem de uluslararası hava kargo taşımacılığı yapan hava kargo işletmelerinin bu değişime göre işletme modellerini gözden geçirmeleri önemli bir stratejik karar olacaktır.
KAYNAKÇA
- Yavaş, Volkan, “Lojistik Merkezlerin Havayolu Ulaştırması Yönlü Analizi: Türkiye İçin Bir Uygulama” (Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi, 2013)
- Görgün, Mehmet Ragıp, ” Türk Lojistik Sektörünün Analizi Ve Alternatif Taşıma Araçları İçinde Ekonomik Katkısı İtibarıyla Tercih Edilmesi Gereken Taşıma Şekli ve Önerileri” (Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi, 2012)
- Batur, Serkan, ” Hava Yolcu ve Kargo Taşımacılığı; Dünya’da ve Türkiye’de Uygulamalar” (Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi, 2008)
- Erturgut, Ramazan ve Altınkurt, Tahsin, “Hava Lojistiği: Bibliyometrik Bir Analiz” Dergi Park, Cilt: 8, Sayı: 2 ( 2021)
Instagram Hesabı‘mızı da takip edebilirsiniz!
No responses yet